Şairler | Şiirler

Hızırla Kırk Saat

Kıyamet gününden önce

Hızır çekilecektir yeryüzünden

Sonra yeşillikleri yaylaların

Eski zaman duvarları gibi yükselen çınarların

Çinilerin minyatürlerin duayı ansıtan boyaların

Güneşte bir kuş gibi çırpınan kasabaların

Göz ağrısı getiren tozların

Yeşili kırmızısı sarısı çekilecek önce

Evlerde avlularda duyulacak bir eksilme

Yoldan bir ölü götürüyorlarmış ta sezmişler gibi

Çıkacaklar dışarıya ama

Yollar ıssızdır sonsuzca

Hızırın gidişiyle birlikte

Yol ıssızlığı gelişecektir

Yaşamıştı bunu bir anda

Daracık bir odada

Peygamberin baş ucunda

Ali

Peygamberi yıkarken buruşmuştu dünya

Deniz gibi vahşi mercanlar gibi yakıyordu elini sıcak su

Ömer bir horoz sandı dünyayı

Boğazında keskin bıçak

Ölümünde peygamberin

Ebubekir dört yanında çırpınışını duydu kanadını Cebrail'in

Topraktan yükselişini surun

İç odalarda

Çarşaf arkalarında

Ağlarken peygamber kadınları

Duydular kıyameti bir anda

Daracık bir saatta

Sonra Ali odanın yalnızlığından

Dört duvardan bir fısıltı duydu

Göründü sancakların en yeşili

Ve ordusuyla birlikte Mehdi

Belirli bir süre geciktiren kıyameti

Kıyamet elinde bir belge

Bir tüy gibi hafifleten kıyameti

Mehdi

Şehitlik yapan ölümü kıyameti

Mehdi

Bereketin geri gelişi

Kıyametin birinci fecri

Hızırın ete kemiğe kavuşması

Bir kadir gecesinde

Seçilenler seçildiler

Bir kadir gecesinde

Dönüşmeye başladı kaderi

Yeryüzünde

Karınca azabına uğratılmış müslümanların

En yoksulu insanların

En çok ezilmişi

Ezilmişlerin bile ezdiği

Acımalarından yenilgileri

Susan susturulan

Değiştirilip dönüştürülen

Tarihi ekşitilen

Faydalanılan şelalesinden

Ama içecek sudan yoksun edilen

Sökülüp atılan coğrafyasından

Bağbozumu mantığından

Çocuklarına düşünce tozu serpilen

Kuşlukta kuşkulu

Öğlede eğlenen

Bir küme yapılan halkı

Götürülüp uçurum kıyısına

Bir ölü kuzgun gibi bırakılan kenti

Güneşin batmakta erken davrandığı

Her gün son akşam gibi gelen bir akşamda

Cam kesmesi bir konakta

Ölüm dirim toplantısında

Bir gül ansızın patlayıp açılacak bir saksıda

Ve kalkacak bir insan ayağa

Ve ışık ışık ışık

Arkasında solunda ve sağında

Ve uzatacak ellerini dışarıya

Ah bu ne beyaz ne beyaz

Musanın elleri

Ve yüzü İsa yüzünün benzeri

Sonra bir değişim daha

Bir değişim daha

Kendinde özetleyen bütün peygamberleri

Son peygamberin kendisi sanki

Hızır da işi bitip te aradan çıkan köprülerin en yükseği

Mehdi

Konuşacak Mehdi

Geldi derleniş günü

Derleniş toparlanış vakti

Artık her gün her gece

Bir kadir günü ve gecesi

Kur'an iniyor dağlardan tepelerden

Yağmur onun yedeğinde

Horozlar en keskin sesleriyle ötmede

Koyunlar ışıldıyor yünlerinde

Yeni ve keskin bir bilgelik keçilerde

Doğudan batıya bir şimşek atlardan

Heyamolalarla inip çıkan

Bir eleğimsağma develerden

Kadınlar örtünürler meryem örtülerini

Bacalar yeniden tüter

Odunların en sertinin yanışından

Bırakarak gökyüzünde bir ocak sisi

Dağlarda bir başka coşkunluk çağlıyor

Menekşede çiğde kekikte ses var

Bir vahiy uğultusu arılarda

Karıncalarda hikmet suskunluğu

Barışı ve çalışkanlığı sağduyunun

Derleniş toparlanış diriliş saati

Geldi

Yükseldi bir ağartı müslüman ufuklardan

Müslüman mevsim ve iklimlerden

Kelimeler sıçradı yıllarca beklemişlerdi taşlarda

Bir başkalaşım oldu yazılarda

Seslerin durduğu yerde

Gizlice süren bir ayet sonu yumuşaklığı

Duruşlar bir süreden inmişcesine ağırbaşlı

Davranışlar ölçülü tartılı

Büyük dönüş başlamadan önce

Kendini bırakarak evrenin koştuğu o Bütüne

Bir kanat çırpmasıyla karıştığı Varlığa

Düzeltip dünyayı yeniden

Toplumu dirilten insanı erdiren

Şeytanı bir duvar ucunda sıkıştıran

Dam saçaklarında koğalayıp

Eski sınırına iten

Kentlere mutluluğu

Bir ikindi anıtı gibi getiren

Her eve mermer dağıtan

Şelale paylaştıran

Kan kanalı uzatan

Engebeli bir gebelikte

Yatağından korkan kadınlara

Süt verin süt verin çocuklara

Alarak nar incir gibi yemişlerden

Şit evi sığınağı zeytinlerden

Meryemin dayanağı hurmadan

Tükenin var olun varlığıyla Varlığın

Ki göreceksiniz kesin kesin

Yüzünüzü nereye çevirirseniz çevirin

Odur var olan var eden

Biçim veren değiştiren

Dağıtan toplayan

Hiç olmamışa çeviren

Bir çırpıda gelip

Geçmişe döndüren zamanı

Sesi seslendiren yeri yerlendiren

Sonra açıp yeli yürüyen bir kabir gibi

İçine yeri yerleştiren gömen

Bir kan pıhtısından meniden

Bir insan türeten

Sonra onu büyüten

Sözüne kulak yapan ağız yapan

İşine onda bir yetenek özü mayalandıran

İnanış veren sabır veren

Kuran'a da şeytana da

Eş yapan yoldaş yapan sırasında

Bir örtü gibi birden açan dünyayı

Sonra birden toplayan ortalığı

En büyük kolleksiyon sahibi

Kafataslarından kemiklerden

Güneşten aydan yıldızlardan

Cennet ve cehennemlerin

Kaybolduğu doğduğu girdabından

Her çağ bir başka ses

Duyulan mızrabından

Doğmamış ve ölmeyen

Gelmemiş ve gitmeyen

Sezai Karakoç

 

Sezai Karakoç şiirleri

 

Populer Şairler