İstanbul Neyin Nesi
Şimdi bir şehir hatırlıyorum Dilim dilim ağustos güneşleri Yakamozlar,ayışığı,renkli camlar Bir elmas açısından seyrettiğimiz akşamlar Sonra denizi deniz yapan ellerin Çok çok mavi geceler Pek çok mavi gecler Bu bir İstanbul olsa gerek diyorum Caddelerinde o çok boyalı kadınların gezdiği Kocaman elli adamların köşebaşlarını tuttuğu Çocukların meyhanelerde taze badem sattığı Bir İstanbul olsa gerek diyorum İnsanları tramvay dolusu Vapurlar dolusu insanları Ve adım başında bir meyhane Ama ben sensiz Ben İstanbuldan uzakta Ben hep böyle deli divane
Yokluğun yokluğum oluyor elimde değil Sensiz nefes aldığıma inanamıyorum Al be kederi,bu kahrı Bu korkunç karanlıkları benden Artık dayanamıyorum Al götür beni İstanbulunu Saçlarının,dudaklarının,gözlerinin şehrine Güneşe,ayışığına,o masmavi denizlere Neyleyim İstanbulda seni gördüm Ve sende İstanbule sevdim bir kere
Bu İstanbul gitsin öteki İstanbul gelsin Yada sen gel Bu evler bu caddeler gitsin Bu günler bu aylar bu zalim yollar gitsin Ama sen gel Ne olur sen gel Ağlamak ne kadar,nereye kadar ağlamak Bir votka soda`da akşam oluyor şimdi Biliyorum vaktimiz yok hızlı yaşamalıyız istanbulun surlarıyla çevrildik Görüyormusun Ben seni istiyorum ne haber Ayasofya utanmalı artık Bütün camiler utanmalı Ve senden uzakta olduğum için Bir utanmaz Allah utanmalı Sen buna İstanbul mu diyorsun Sen buna yaşamak mı diyorsun Lanet olsun Lanet olsun
Ümit Yaşar Oğuzcan
Siir toplam 7443 kez okunmus
|