Otomobil Kullanma Kılavuzu
size ait olup
olmaması
hiç de mühim değil;
direksiyon simidini
kavrayan el;
kime aitse
ona aittir
otomobil...
az sonra uzaya fırlatılacak
bir uzay mekiğine
binmeye gidiyormuş gibi
ilerleyin üstüne
ve
güzel bir kadını
dansa kaldırmak için
elinden tutup çeker gibi
açın kapısını
ölen babasının tahtına kurulan bir
prensmişsinizcesine
yayılıp koltuğa,
ilkin
daha önce görmeyi hayal ettiğiniz
en uzak ülkeyi,
sonra da
mevcut benzinin sizi
en fazla nereye kadar götürebileceğini
düşünün...
anahtarı çevirirken
kontakta;
o andan itibaren
başınıza gelebilecek
her şeyin,
başınıza hiçbir şeyin
gelmemesinden
yeğ olacağını kabullenin evvela!
marşa basmanızla
birlikte
gürül gürül
hayatı duyacaksınız,
çok yakınınızda,
bir adım
ilerinizde duran
hayatı...
birinci vitese takıp
vites kolunu,
ayağınızı
bastığınız debriyajdan
yavaş yavaş
kaldırdıkça;
yetiştiğinizi,
karıştığınızı hissedeceksiniz
hayata...
fakat;
marşa bastığınız anda
ve
gazı;
uyuyan bir dostunuzu
dürtercesine
ufak ufak
yoklamanıza karşın
ve
başınıza gelebilecek
her şeyin
başınıza hiçbir şeyin
gelmemesinden
yeğ olacağını kabullenmenize rağmen;
motor
kuyruğuna basılmış
bir kaplan gibi
kükreyip,
içinizi ferahlatan
güzel ve tempolu bir
gürültü çıkaramıyorsa bir türlü,
bu;
?akünüzün boşaldığı'
manasına gelir...
ve
işte o anda
trafik denen
kıpır kıpır,
anlamsız
ama aynı zamanda da
heyecan verici akıntıya doğru
itmesi için
sizi
ve
otomobilinizi,
vurdurmaya çağırabileceğiniz
bir-iki dostunuz bile yoksa;
?Cehennemin dibine kadar yolunuz var! '
(inegöl,21.12.2002)
Turgay Kaygı
Turgay Kaygı şiirleri
e-posta adresimize mail atabilirsiniz.