Şairler | Şiirler

Bir Kimsesizliktir Şubat

Ne zaman başladı bu şarkı
Ne zaman yazmıştık bu destansıyı
Başkentin ortalık yerine
Nasıl ısıtmıştık o buz gibi soğuk
Kış mevsiminin en kısa ayını
Nasıl da umut doluyduk
Sevecen, istekli
Cehennem ateşi gibi yanan
Çatal yürek sevdalılardık
Kuşlar gibi ürkek, firari
Ufak kanatlarındaki kayıp kıpırtılar gibi
Yürüdük beraberce
Üzerinde şalın, kolunda çantan
Ve elbiselerinin yarattığı o kadın edasına inat
Bir çocukluk hakimdi yüzüne
Karanlıktı Sakarya
Alabildiğine kalabalık
Gözüm sana kilitlenmiş görmüyordu kimseleri
Kollarını göğsüne kilitleyip yürüdüğümüz yola bakıyordun
Ara sıra yüzüme çarpan kaçamak bakışların
Serseri kurşunlar gibi saplanıyordu bedenime
Saatler öncesinden buluşmuştuk seninle
Çalıştığın yerden aldım seni
Her zaman gittiğimiz çay ocağına gittik
Orada sıcak çaylarımızı ve sigaralarımızı içerken
Konuşmamız gereken şeylerin haricinde her şeyden bahsettik seninle
Sonra bizi ayıran o zaman kavramını hatırlatan saatine baktın
Ve terk ettik çay ocağını
Saatlerdir çenemize hükmeden o gereksiz diyalogların içinde
O kutsal, o sahipsiz başlangıç noktası olan banka geldik
İkimizde çekingen korkak oturduk yan yana
Biz ürkek, gece ürkek, Ankara her şeyden ürkekti o saatlerde
Sessizce uzun bir zamanın kanına girdik
Ve erkek olmanın getirdiği o anlamsız sorumlulukla
Girdim konuya

Günler boyu bu giriş için nasılda uğraşmıştık anımsa
Sorular ve kaçak cevaplarla kurulu bir dille konuştuk
Bütün kent bizi dinlese de umurumuzda değildi
Tanıdık bir mekandı orası
Kaç kızla yürüdüm orada bilmiyorum
Ama seninle beraberken başkaydı
Bambaşkaydı Sakarya

Yüreğimi sımsıkı saran ve haince boğan
Sıcacık hislerimi anlatırken sana
Hayatımın en büyük korku girdabında savruluyordum
Fark etmedin
Bakışların donuk, dudaklarında sahipsiz bir gülümsemeyle
Başka bir diyardaydın
Kim bilir neler düşünüyordun
Aslında yıllarca geç kalan bir kararı
Bir saat içinde almıştık
Biz ya çok daha önce karşılaşmalıydık
Ya da asırlarca sonra
Bu kararın yarattığı sevinç çok fazla gelmişti yüreklerimize
Herkes duymalıydı
Başkent'in her noktasına yayın yapan
Bir ses düzeni olsaydı
Anons ettirirdik bu sevdanın başladığını
Ama bize o an için senin dostun olan
Benim fazla tanımadığım tatlı kızla paylaşmak yetmişti
Şimdi daha sıcak bakıyor
Daha yakın yürüyorduk birbirimize
Başlangıcın verdiği güç ve cesaretle mutlulukla
Daha kararlı adımlıyorduk ıslak, soğuk kaldırımları
Ne kadar çabuk gelmiştik durağa
Ne kadar çabuk gelmişti ?'hoşça kal'' veya ?'görüşürüz''deme vakti
Daha sonraki zamanlarda seni o duraktan
Binlerce kez uğurlamama rağmen
İnan ilk kez o gün çok çabuk gelmişti belediye otobüsü
Otobüse bindin
Buruk bir vedaydı el sallamalarımız
Başladıktan yarım saat sonra veda etmek zorunda kalan ben
Gözden kaybolana kadar baktım
Seni götüren kırmızı otobüsün peşinden
Ve öyle bir hasret sardı ki bedenimi
O gün ilk kez o an üşüdüm
Koskoca bir yılın en güzel ayının üstünden seneler geçmesine ve
Şu an ayrı olmamıza rağmen yanıma anılarımı alıp bekleyeceğim
O gün duraktan yolcu ettiğim
Saf, çocuksu, kimsesiz, umarsız ama alabildiğine sevdalı
Beklentilerinin yaşayacaklarımız olduğunu bilen
Kış mevsiminin heybetli papatyasını

Yusuf Barış Bakırcı

 

Yusuf Barış Bakırcı şiirleri

 

Populer Şairler