Şairler | Şiirler

Toprağım

Köyde Yanık Ahmet derlermiş
Herkes sayar severmiş

İstanbul diye tutturmuş
Bakalım; ne ummuş, ne bulmuş

Ala köyde yaşardı, Ahmet
Köyde işler çok zahmet

Duymuş şehirde kazanç kolay
Aklından hiç çıkmadı bu olay

Büyük şehir görecekti
Refah hayat sürecekti

Babadan kalan tarlayı takımı sattı
Gözünü tozlu yola dikti uzağa baktı

Bir gitti, pir gitti
Pili İstanbul'da bitti

Boş gezdi, üç-beş gün
Keseden gidiyordu, her gün

Cüzdanda eriyordu bereket
İş bulmalıydı yoksa felaket

Aldı eline ufak bir iş
Durmadan et dizdi şiş şiş

Sıkıldı değiştirdi, hemen işi
Satış yapacaktı, yedi cezalı fişi

Yeni iş buldu, aldı sırtına sepeti
Taşıdı evlere, dolu dolu poşeti

Gecelerdi üç kuruşluk, tek odalı evde
Bulamadı köydeki rahatı, bu evde

Gün geçti eridi zaman
Yoktu şehirde derdine derman

Tüh dedi, Ah dedi, Vah dedi
Pişmanlık dolu eyvah dedi

Düşlediği gibi çıkmadı şehirde yaşamak
Karar verdi köye doğru yol almak

Çalıştı terledi
Paracıkları derledi

Bir nefeste sardı; tası, tarağı, aynayı
Alırdı artık sattığı bütün tarlayı

Yükü sırtına vurdu sonra garajı sordu
Para gitmesin diye aç, aç yürüdü durdu

Bindi otobüse oturdu koltuğa
Dedi ?Beni köyümde bırakın ha?

Sabaha karşı ağırlaştı, yavaşça durdu
Muavin ?Ala köyü, Ala köyü? dedi durdu.

Sevinçle indi arabadan, aldı yükü yanına
Hüzünlü bir ah çekti, hasret dolu bağrına

O tozlu yoldan köyüne baktı, derin derin
Onun yeri burası idi, kafası pek serin

Yürürdü vardı köye olmuştu sarhoş
Komşular yetişti, hepsi meraklı, hepsi hoş

Anlattı başından geçenleri gün gün
Ne zaman konuşmaya başlasa derdi ?Ben bir gün?

Aldı tarlayı takımı zarar etmedi
Ama öküz alacak parası yetmedi

Gel zaman git zaman, yaşı oldu yetmiş
Gelir iken, ekilmiş tarlayı, gezmiş

Yolu geçerken, duydu kornayı
Tanıdı kendini götüren arabayı

Canlandı gözünde İstanbul anıları
Hatırladı o perişan zamanları

Gözleri doldu, bulgur bulgur yaş
İçinden geçirdi ?Beni götürme gardaş?

Döndü yönünü toprağının hepsine
Çöktü ihtiyar dizlerinin üstüne

Avuçladı toprağı, yüzüne vurdu
Bir sevda ile yıkadı durdu

Hıçkıra hıçkıra haykırdı ağlayarak
?Toprağım, Toprağım? diye Hak'ka yalvararak

Gün geldi koca çınar eğildi
Artık o yaşayan Yanık Ahmet değildi

Ağıtlar yakıldı, feryat, figan
Diktiler başına, genç bir fidan

Yanık Ahmet Köyünde öldü
Taşına yazdılar;

?O koca şehirde ne acılar gördü
Çok sevdiği toprağı, onu bağrına gömdü?

Mikail Duman

 

Mikail Duman şiirleri

 

Populer Şairler