Şairler | Şiirler

Okuma zahmetine katlanalar için!

Yine bir günü esintinin uçurduğu yaprak misali geçirmeye ramak kalmıştı.

Yavaş yavaş esrarıyla kaybolan güneş, günün biten acısıyla terk ederek gidiyordu, tıpkı bir sevgili gibi arkasına bile bakmadan.

Öylece bakmak ne kadar büyük bir sızıydı, günlerce beklenen rahmetin tecellisi gibi. Aydınlığın muştusu her gün bir adım yaklaşırken, ebediyet ölçüsünde şekillenen gönüllerin kokusu her bir taraftan gelmeye yüz tutmuşlardı.

Her birimizi küresellik adına seküler bir kimliğin müntesibi olmaya zorlayan despotik asrın cahilleri, mukallitliğin her versiyonunu piyasaya sunuyorlardı.

Pak dimağlar o kadar belliydi ki yazı dilinde, gönlün çeperlerinde hilkatin eşsiz muhasebesiyle nefeslenirlerken cihanı arzda ki zulmün müsebbiplerine kahrediyorlardı hep bir ağızdan.

Okunan bir Kur'an tilaveti o pak sineleri hiç görmediği ve bilmediği rahmetin banisi efendimize yakınlaştırıyordu.

Saadet asrını yeniden yaşatıyor ve öyküleri hayatının damlayan ibretleri olarak telakki ediyor ve her geçen gün ona yakın olmak adına varlığını feda etmeye canı gönülden hazırlardı.

Onu anlamayan ve tanımakta zorlanan sineler mutlaka tahliye edilmelidir, yeni bir hayatın ve anlayışın başlaması için. Hilkat garibeliğinden kurtulmak için.

Toprağa hasret bir fidenin dikilse bile, verilmeyen suya hasreti gibi baksa da, yansa da sabrın içinde kavrulması misali.

Hani gönlün muhabbet duyması vardır ya tıpkı onun gibi, haz alırsın bakmaktan, koşmaktan, yorulmaktan çünkü bir gayen vardır gül koklamaktır.

Tevhidi hakikatten yoksun olan nasipsiz gönüller elbette anlamsızlık içinde kalarak, anlamlı olmak adına bir şeylerin uçuna veya eteklerine tutunacaklardır.

Bir süraka muhayyilesiyle, hislerinin tatmini gereğince.

Evrensellik ancak Kur'anın nuruyla kaimdir, efendimizin süruruyla mükemmeldir. Onsuz hiçbir şey ne caziptir ve nede insanlık için bir reçetedir.

Yaşamış olduğumuz hayatın en özel ve en muhkemliği ancak oradadır.

Nefesler birer birer tükenirken, musalla taşında bekleyen faniler, kim bilir nelerden vazgeçtiler şimdi neler düşünebilirler.

Bu canı bahşeden Cenabı zülcelâl ve tekaddes hazretleri hâkimi mutlaktır.

Her bir zerre onundur ve her nefes ondan sorumludur.

Andığım vakit sinemin coşmasına vesile olan efendim tek önderimdir.

Onun bıraktığı her değer benim en önemli rehberimdir.

O değer ölçülerine muhalif zihniyetler daha önceki zamanlarda olduğu gibi yine olacak ve kıyamete kadar bu süreç devam edecektir.

Zulme şiddetle karşı gelen, mazlum için her şeyini vakfeden bir düşüncenin müntesibi olarak şekliyeti önceleyenler hayıflandığım zevatlardır.

Bir canın hesabını sadece ve yalnız onu bahşedene veririm.

Hayatımın mihengi, kalbimin şevki ancak onunla kaimdir.

Her türlü beşeri ihdaslar, kanunlar ona yakınlaştırmadıkça zatım için bir hiçtir, nafile uğraşlardır.

Hayatımın öznesi Kur'an ve efendimizin sünneti doğrultusunda, sosyolojik telakkiler refakatiyle yürüyebilmektir.

Efradımın en önemli değer yargısı Allahın rızasına müdrik bulunmaktır.

İnsanların takdir veya tenkit hakları elbette bulunmaktadır.

Yalnız şu prensipler ölçüsünde;

Hakkı tespit ve batılı(yanlışı) reddetmek maksadıyla mukayese ölçülerinin ortaya konmasıyla mümkündür.

Sevgi dilinin, nezaketin muhafazası denkliğinde.

Sevgiyle kalmanız dileğimle?

Mustafa Cilasun

 

Mustafa Cilasun şiirleri

 

Populer Şairler