Şairler | Şiirler

Doğduğun Yer Gençliğindir

Bir sevdaya yakilan agit
Bir oluye tutulana estir
Ecelle yiten anildiginda
Her sey susar.
Yeniden sevgiyi istemek
Sevgiliyle bagimli degil
Ozlenen sevgidir sevgili degil.
Bitmis sevdanin agir huznu
Aklin soguk limanina siner
Uslulugun yosunla etlenmis geceneklerinde
Yetmislerde bagrilmis bir adin
Done done yankilanisi
Dokunuslarin yeniden ogrenildigi
Opuslerin acildigi
Ayip sayilan
Ya da asagilanan
Cinselligin hani su
Can yakmanin iz birakmayan morluklari
Sevda sozcugu her zaman baska
Nasil soyunulur arzulardan sorarim
Salt ko`snu` mu`du`r aliskanligin sultasinda kalmayan
Bir cocuk gibi yoluna konamamis
Bir cocuk gibi saganakli
Vurgun yemis
Sikilgan ustelik yurekli
O cocuk geziyor kentimizi bellegiyle.
Eminonunde guvercinleri el yordamiyla goren
Karadagdan gocmen, ortodoks olamayan bir musluman
Peygamber cicegi yeldirmeli yengem
Bes yasin siska bacaklariyla dinelen
Guzelce Kasimpasa halk dispanserinden
Zafiyetine beslenme receteleri sunulmus
Gozleri cigerleri kemikleri direncsiz
Bes vakit namazinda kadina sokuluyor;
- Ben buyuyunce yengecigim
Sana neler alacagim bilsen
/dur o`ksu`zu`m dur hele, sevaptir bu hu cekenleri yemlemek, sen buyu.
canin sag, kafan selamet, kismetin has olsun da yengen kalir mi
o gunlere, ha$a estagfurullah allahim verdigin nimete kufran olmaz,
gozlerimin perdesi artiyor o`ksu`zu`m, yeni cami kubbedir, denizin
Uskudara asili mavi ortusu bebeklerime inen olmali. Haydi vakittir,
ikindidir./
- Yengecigim Eyup Sultana gittigimizde
Tahta oyuncaklar aldigimizda.-
/Yuru garibim yuru Istanbullum yuru./
Eyubun halk cocuklarina oyuncakcilik eden 93 savasi gazisi
Tahtanin gevrek bu`ku`mu`nde, talasin sicak kokusunda
Boyalarin en dogulu olanini gunese gerip bakiyor.
Semtiyle do`l bagli oyuncaklar bunlar
Musluman kadin zafiyeti cocuk, u`c mor u`c eflatun u`c ebruli guvercini
doyurup
Koprunun korkuluklarindan denize ceviriyorlar bakislarini.
Cibalide fabrikalar vardiya degistiriyor,
Icelden dort kadin daha Galatada ise basliyor,
Bir bahriyeli Cebelitariki dusluyor.
Ben oturuyorum bes yildir duzenlenmeyen kitaplarimin arasinda
Kagitlar sarariyor mektuplar postada yitiyor
Cekmeyecegim telgraflarin en kisasini ariyorum;
Artik bitti/ bitti artik/ bitmisti/ artik/
Artik guclendirir mi onune geldigi sozcugu.
Hainlik soze inince zayifliyor mu ne.
Istanbulun yaman yuruyusculeri postacilar
Beklenmiyorlar benim acimdan epeydir,
Yazismalarin is icerikli olanlari
Inceliklerin yasamayan ozeniyle gidip geliyor.
Ak bir dosya kagidinda degisen tarihler
Ikibin yilina ondort yil kala
Hirosimaya bomba atan ucagin yildonumu gonullu bir intiharla
yeniden kutlaniyor.
Cagdas iletisimin sonucu duyarsizlik mi, olur mu, oldu mu bile...
Aci ve dehset gundelik yuzlerdir
Aldirmazligi yoldas edinmek ehlilestirmek midir uygarligimizi
Yoksa cagimizin yeni adi bu mu olacak?
Teknolojik dehseti sarmak uyutmak bastaci etmek belki
Seni seviyorumun gundelik tesekkur ederime es kilindigi
Ilkelerin sevincin uvey kardesi oldugu
Cunku sevinc coskunun nikahsiz yetimidir, kentsoylular ciddiyete biter
Aciysa sabrin.
Iste oturuyorum yarisi baskent olan bir Orta Avrupa caddesinde
Yaz veremli bir zengin kizi gibi geziyor onumde;
Brandenburg kapisinda Bach`in sesleriyle dalgalaniyor atlar
Cikip gelinmis bir kentin yabanciligi
Bir balkonun denize acilisi gibi hem umut verir hem huzun.
Derbederligin Beatles`la dost oldugu
Parasizligin senin sakaci genc yuzunde bezendigi o Istanbul`da
Askinligin kitaplari yakiliyordu.
Sundurmalari olmayan yapilarin yoz dikilisi...
Guneydogulu bir isci cebinde tarhunuyla
Ortaanadoluyu geciyor,
Marmaraya varip dikis tutturamiyor,
Hamburg`a ulastiginda
Butn dis orospularin
nasil da Almanca ogrendiklerine sasiyor...
Turkuleri elektronik sazla calan
bol paca gariban hemserisiyle
Duvarla bolunen kente variyor.
Konuk isci cocuklarinin boz parkinda
Iki kuzey afrikali aynen bagdas kurmus
Bir alman ogrenci yasi kirki gecmis eski Katmandu`dan
edindigi bilgelikleri toplumuna dayatarak koruyor.
Ulasim araclarinin uluslararasi her biriminde Afrikalilar bellidir
ikisi yukarivoltadan.
Dogayla kucaklasan cok eski bir gecmisin
Yumusakligini ozleyerek esrarli sigaralarini sariyorlar
hep elektrik renklerini kusanmalari
Yitmis guneslerini unutamadiklarindandir.
Ben onumde Berliner Weis bardagi
Islevselligini doruguna tasiyan bu kent
Taptaze bir kiz yuregini avuclayarak aliskanlikla
sunuyor dolara, marka.
Goguslerinin arasinda beyoglu tasindan haclari
Ofkeli degiller, sevinmiyorlar da
Disleri apak porselen
Gulmek gerekir, is giyimidir.
Buradan baktigimda kentim guzel kentim bana daha yakin
Itri`nin muziginden duyuyorum
Dogdugum yer gencligimdir biliyorum.
Kapali uretim degismeyi getirmez diyor altmissekizlerden Wolfgang
-gozlukleri John Lennon`un esi-
Degisiklikten ne anliyoruz sorusu
-felsefeyi Marks`in okudugu yerde ogreneyim- diye yola cikmis
Fransiz Jean Paul`den
Doganin tanri sayildigi tum kulturleri yerle bir etmekten yaniti
Iranli ogrenci Ar$edir Horabiden.
Kac yil gecti dusunun diyor Istanbullu Mehmet Ali
Hala Lozanda`yiz hala Berlin`deyiz hala Paristeyiz
Muhurdardan asagi koyaklarda bir kum motoru, yonu Topkapi sarayi
Sultan nevruz, Hizir Ilyas yaseminleri
Ben hep inandim hep ama hep
-Ogrendikce umut daha mi geriliyor ne- aciklamasi bolivyali
ressam Juan Azcoitiadan
Hayat kavgadir beyler diye kafa tutansa Jean Paul
Gozleri bir bro`ton kiri gibi uzak dingin.
Bu gece Wilmerdorferstrasse`de Perulular caliyor diyip kalkiyor
Mehmet Ali
gidelim haydi...
Soylenmemis tutkunlugunun vurdugu kumral bakisin
Nur-u aynim, devletli sultanim
beyninin ceperlerini kaziyan anilasmalarin
silinmez ustaligini hep bana yorma,
omuzlarina bir ikindide hayretle biraktigim basimi
sagaltan ellerini unutur muyum hic.
Var misin gidelim henuz kurulmamis o kasabaya
tek dusumuz olan o yeni yepyeni hayata,
mahrumiyet bolgesinden cikarilmak uzre tasarlanan
birlikte calisacagimiz dostlarla omuzdaslarla.
Yuksek gerilim unitelerinin
Kanaletlerin
konutlasma alt yapilarinin
fabrika yapan fabrikalarin
Shakespeare gibi Nazim gibi ustalarin kaleminden cikmisca
guzelligin taciyla donanmis bir gercegin
yaratilmasi icin bizleri secmis
O kasabaya.
Bir santiyeydi bizim sarayimiz olacakti
Yuksek firinlarin harinda yuregimiz taylar gibi
hasat sarkilarimiz senfoni orkestralarinda seslerini cogaltacakti,
Olmadi...
daraliyoruz
agir bunaliyoruz
Sikilmak hayatimizin padisahi.
Istanbul, dusleriyle bir yerlere cekiliyor
Ic yorgunlugun ozletiyor yurdunu
Gectigin yerleri dikenler burumus
Sel yataklarindan camurlar akiyor
Biz senle hicbir semti ayri yasamadik
Gitmesek de taniriz cok konustuk.
Yillarin yigintilari, senin yoksunlugun
vucudumu dagitiyor disina disina cekip canindan,
kalani ise herhangi birilerine comertlikle sunuyoruz
dogdugumuz yer gencligimizdir biliyoruz.
Her seyi bana yorma
dayanikliligimizi aptalliklarla katliyoruz.
Agzimizda Cin muzunun balli tadini emerken
Televizyonda vurusanlari, aclari guzellik ecelerini
avanak dizileri
Cok bilmislik ayaklarina yatarak izliyoruz.
Aci kavlayip porsuyunce
yasamak duyarsizligin gobeginden salgilaniyor
Cagimizin dusmanligi emzirmemesi icin
Sevgiyi bulmaliyiz
Hicbir kadin, hicbir erkek birbirine degemiyor.
Gormek icin bakmiyoruz
zaten ko`ru`z.
Agrilar icindeyiz
Bir genclik mi gercegin mirascisi
Yalanin bas taci edildigi tarihlerdeyiz
Oylesine alistik ki duymamaya
Kimin ne dedigi umurumuzda degil
Bindokuzyuzseksenbeslerden gecerken...

Firuzan

 

Firuzan şiirleri

 

Populer Şairler