Asker Uğurlaması

Allı turnam, niye kanat çırpıyorsun
Sevdiğim yâr, niye göz kırpıyorsun
Allı Turnam, niye süzülürsün havada
Sevdiğim yâr, niye üzülürsün karada

Ben gurbet elde kalakaldım iki arada
Kanayıp duruyor yüreğimdeki yarada
Gözlerimden damlıyor yaş ara sırada
Sevenlerim, yollarımı bekliyor sılada

Allı turnam yoksa; yine güz mü geldi
Yâr söyle, yoksa, askerliğin mi geldi
Yoksa, yine ayrılık zamanımız mı geldi
Zaten ayrılık olacağı, halinden belliydi

Allı turnam, yine nereye gidiyorsun böyle
Bizim ile varırsan, yuvaya selamımı söyle
Kısmetse, elbet bir gün döneceğimi söyle
Eş-dost, ana-babaya çok özlediğimi söyle

Allı turnam, yüksekten uç ki vuramasınlar
Yâr dikkat et, teröristler pusu kurmasınlar
Allı turnam, yağmur yüklü bulutları aşta git
Yâr ne olur ne olmaz benimle helâlleşde git

Geçtiğin yerlere, sevgi tohumu saçarak git
Karlı dağı, engin ovaları yel gibi aşarak git
Git askerim git, vatan millet huzur bulsun
Şayet şehit olursan da hakkım helal olsun

Dağlar, taşlar, uçan kuşlar, yoldaşın olsun
Rahmet meleği, koruyup kollayanın olsun
Dilerim, gidişin gibi gelişinde sevinçli olur
O an vuslatımız da çok mu çok mutlu olur

Allı turnalar vurulur mu? kanadı kırılır mı
Vatanını, milletini sevenler hiç vurulur mu
Vatanı için şehit olandan hesap sorulur mu
Vatansız, yârsız bu dünyada hiç durulur mu

Yüksekten uçan allı turnam hiç yorulur mu
Yüksekten akan suyun önünde durulur mu
Allı turnam, yağmur yüklü bulutları aş da git
Yâr ne olur ne olmaz benimle helalleş de git

Gidin allı turnam, gidin güneye doğru gidin
Gidin askerler gidin Edirne`den Kars'a gidin
Gitmek kader de varsa; elden, dilden ne gelir
Eğer nasipse, gidenler elbet bir gün geri gelir
B. Tunca/29.11.2001-18.15