Şairler | Şiirler

Bir Kentin Öyküsü

1-mumyalanmış bir kente ilk ziyaret

bir seher vakti geldim bu beton kente
kara bulutların ağdığı sokaklar bomboştu
gökyüzü anlamını kaybetmişti birkaç asır önceden
bütün yıldızlar sis olmuştu birer birer insanların zihninde
güneş de
çok uzaklara gitmişti bir garip büyülenerek
ve bu kent
ve öbür kentler
ve tüm ülke ölümlere eş bir sükûta boğulmuştu
insanlar karanlıkta doğmuştu da herkes gülmüştü
ağız dolusunca yıllar yılı

günler bambaşka geçiyordu bu beton kentte
düğmeye basınca akşam oluyor
düğmeye basınca gene akşam oluyordu sabah niyetine
bütün hareketleri trafik lambalarına bağlıydı insanların
kalpleri ise ithal malıydı made in bilmem ne marka
ve herkes mutluydu
öyle yazıyordu gazeteler çarşaf çarşaf

kadınlar vardı bu beton kentte
çinko klişelere yapışmış her biri bin mühür
durmadan basılıyorlardı afişlere şan için
dağılıyorlardı tüm ülkede insanlık yararına
bir kadeh içki fiyatına
elden ele dolaşıyorlardı sıkılmış limonlar
pörsümüş çiçekler gibi çöp sepetlerinde

çocukları boşuna aradım uzun süre bu beton kentte
belki mumyalarını çözerim diye
büyülerini bozarım diye
kaldırımlar eridi ılgıt ılgıt ayaklarımın altında
çağın enerjisi tükendi ama çocuklar yoktu ortalıkta
topuğunu çöle vurup su fışkırtacak
şeytanın gözünü tek taşla çıkartacak
ve gittiği yere nur götürecek sütun sütun

milat vardı her yudum suda ve her nefeste
ciğerlere dolan zehir gibi
insanları büyüleyen cadı kazanı
milat milat milat
ve beni de eritmek için doku doku kezzap kuyusu kan denizi
şarkılar vardı
mutluluk şarkıları azap gibi

kulaklar sağır olmuştu taştan da beter
gözlere perde inmişti duman duman afyoncasına
sokaklar kalleş havası
evler ise leş yuvasıydı beton çağın beton kentinde

Tahir Yüksel

 

Tahir Yüksel şiirleri

 

Populer Şairler