Şairler | Şiirler

Bingöl Çobanları

Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum.
Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum.
Bekçileri gibiyiz ebence buraların,
Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların
Görmediği gün ayni pınardan doldurup testimizi
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla.
Okuma yok,yazma yok, bilmeyiz eski yeni,
Kuzular bize söyler yılların geçtiğini,
Arzu, baslarımızdan yıldızlar gibi yüksek;
Önümüzde bir suru, yanımızda bir köpek,
Dolaştırıp dururuz ayni dan sılayi.
Anam bir yaz gecesi doğurmuş beni burda,
Bu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam;
şu karşıki bayırda verdim kuzuyu kurda,
`Suca`mil başka köye gelin gittiği aksam,
Gün biter, suru yatar ve sararsan bir ayla,
Çoban hicranlarını basar bağrına yayla.
_Kuru bir yaprak gibi kalbini eline al,
Diye hıçkırır kaval:
Bir çoban parçasısın, olmasan bile koyun,
Daima eğeceksin başkalarına boyun;
Hülyana karışmasın ne şehir, ne de carsı,
Yamaçlarda her aksam batan güneşe karsı
Ucan kuşları duşun, gecen kervanları an,
Mademki kara bahtın adini koydu çoban!
Nasıl yasadığından, ne içip yediğinden,
Çıngırak seslerinin dağlara dediğinden
Anlattı uzun.
Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzun
Nadir duyabildiği taze bir heyecanla,
Karıştım o gün buğun bu zavallı çobanla
Bingöl yaylalarının mavi dumanlarına,
Gönlümü yayla yaptım Bingöl çobanlarına.

Kemalettin Kamu

 

Kemalettin Kamu şiirleri

 

Populer Şairler